Koskoca bir karantina dönemi boyunca çoğumuz ne zamandır isteyip de vakit ayıramadığımız hobiler edinme veya mevcut hobilerimizde ilerleme fırsatı bulduk. Eğer edindiğiniz bu kıymetli zanaatı paraya çevirmek istiyorsanız ve renk renk çömleklerinizi dünyayla paylaşmaya hazırsanız gelin hep beraber, “seramiklerinizi internet üzerinden nasıl satabilirsiniz” inceleyelim.
Çömleklerinizi internet dışında satmanın hediyelik dükkânlarıyla anlaşmak veya sergi açmak gibi pek çok yolu olsa da bu yazımız yalnızca sanal dünyadaki pazarlama yöntemlerini keşfetmek üzerine olacak.
Çevrimiçi pazarlamada cevapları üzerine düşünülmesi gereken bazı anahtar sorular var. Bunları şöyle listeleyebiliriz:
- Hangi çevrimiçi platformu kullanacaksınız?
- Nasıl bir marka ismine, logoya sahip olmak istersiniz?
- Sosyal medya, mail listeleri, bloglar veya ücretli reklamlardan hangisini veya hangilerini tercih edeceksiniz?
- Paketleme, tedarik ve gönderim işlerinin altından nasıl kalkacaksınız?
- Fotoğraf çekimlerinde kullanacağınız ekipmanlar ve çekim yöntemleri neler olacak?
Kendinizi güvenilir ve yasal göstermek adına ürün metinlerinin yazımı, iade politikası ve kullanıcı yorumlarının yanıtlanmasında nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Gelin, şimdi bu soruları beraber yanıtlamaya çalışalım.
Ürünlerinizi Nerede Satacaksınız?
Seramiklerinizi internet üzerinden nasıl satabilirsiniz diye düşündüğünüzde aklınıza gelen ilk yer muhtemelen e-ticaret platformları olmuştur. E-ticaret sitelerini aşağıda artıları ve eksileri ile değerlendirdik.
Etsy
Artıları:
- Kendinize bir mağaza profili oluşturup birkaç fotoğrafla satışa hızlıca başlayabilirsiniz
- Yalnızca sitede gezinen kullanıcılar sayesinde bile ürünlerinizin ziyaretçi sayısı yükselecektir.
- Ürün portföyünüzün içinden hangilerinin daha çok talep gördüğünü anlamak için en kolay yol bu siteleri kullanmaktır. Satışlarınız yükseldikçe kendi sitenize geçiş yapmayı düşünebilirsiniz.
Eksileri:
- Reklama para harcayan üyeler her zaman sizden yukarıda görüneceklerdir
- Kesilen komisyonlar ve uluslararası kargo ücretleri sayesinde kimi zaman astarı yüzünden pahalıya gelebiliyor.
Shopier
Artıları:
- Kendinize bir mağaza profili oluşturup birkaç fotoğrafla satışa hızlıca başlayabilirsiniz.
- Düşük komisyon ücretleri ile kendi sitenizi kurmak ve bunun altyapısını oluşturmak için vakit ayırmaktan kurtulacaksınız.
- Anlaşmalı kargo firmalarını kullanarak, düşük ücretlere kargo gönderebileceksiniz.
Eksileri:
- Shopier içerisinde bir arama kısmı olmadığı için Etsy’deki gibi siteye gelen diğer müşterilerden faydalanamazsınız.
- İçerisinde arama kısmı olmadığı için insanların seramik bardak aradığında sizi bulması mümkün değildir. Instagram, facebook gibi sosyal medya kanalları ile ulaştığınız potansiyel müşterilerinizi Shopier profilinize yönlendirmeniz gerekiyor. Yani kendi müşterinizi kendiniz bulmalısınız.
Kendi E-Ticaret Sitenizi Kurmak
Artıları:
- Keyfinize göre bir tasarım seçip sınırsız görsel yükleyerek ürünlerinizi dilediğiniz şekilde sunabilirsiniz.
- Kargolama politikanız ve diğer teknik detaylar tamamen size kalmış.
- Tanıtım amacıyla blog içeriği veya başka sayfaları kullanmakta özgürsünüz.
- Her ürün için ayrı ücret ödemenize gerek kalmadan elinizdeki her ürünü ekleme kolaylığınız var.
- Ücretli E-posta servisleri sayesinde tüm müşterilerinizi ileride hızlıca bilgilendirme imkânına sahipsiniz.
Eksileri:
- Tüm siteyi güncel tutmaya çalışmak zaman zaman epey zahmetli hâle gelebilir.
- Belirli derecede teknik yetkinliğe sahip ya da öğrenmeye açık olmanız gerekiyor.
- Ne kadar satış yaptığınıza göre, ödemeniz gereken aylık ücret diğer sitelerdekinden daha yüksek olabilir.
- Sitenize gelecek her müşteri için, büyük satış sitelerinin aksine bolca emek harcamanız gerekiyor. Sosyal medya, bloglar ve diğer reklam yöntemleri en büyük müşteri çekme araçlarınız.
Seramik Markanız için Logo ve İsim Yaratma Süreci
Çevrimiçi satışlarda önceliğiniz kendinize güzel bir isim bulmak olmalı. Afili isimler her zaman akılda kalır ve dikkat çeker. Genelde isim yaratırken kullanılan üç ayrı metot var. Bunlardan biri “Ayşe Teyze’nin Seramik Evi” veya “Can Türkyılmaz Ceramics” gibi isim odaklı bir marka yaratmak. İkincisi yaşadığınız yer üzerinden tanıtım yapıp “Atölye Nevizade” veya “Bostancı Çömlek House” gibi isimler kullanmak (ileride bir gün taşınmak zorunda kalırsanız problem yaşayacağınızı unutmayın). Tercih edebileceğiniz son yöntem ise şahıs veya yerleşim yerine dair bir fikir vermeyen, yalnızca çömlekçiliği akla getiren “Çamurlu Parmaklar” gibi bir isim tercih etmek.
İsmin ardından logo aşamasına gelince yardım alabileceğiniz pek çok site olsa da, kolayca öğrenebileceğiniz birkaç program yardımıyla da bu işin altından kalkabilirsiniz. Eğer daha profesyonel bir logoya sahip olmak istiyorsanız bir grafik tasarımcıya ulaşmanız yeterli olacaktır. Kendi tasarımınızı yapmaya karar verirseniz logonuzun ufak telefonlardan Facebook veya Instagram kullanan pek çok kullanıcı tarafından görüleceğini, bu yüzden basit bir tasarıma sahip olması gerektiğini unutmayın.
Ayrıca pek çok şirket, müşterilerine aktarmak istedikleri kritik mesajları içeren kısa ve öz sloganlar kullanmaktadırlar. Siz bir slogan kullanmayacaksanız dahi, şirketinizin neleri nasıl temsil edeceği üzerine kafa yormanız faydalı olacaktır. Bu noktada karar verebilmek için kendinize şunları sorabilirsiniz: Siz bir sanatçı markası mı olacaksınız yoksa seri üretim markası mı? Ürünlerinizi yaparken nerede ve nasıl kullanıldığını hayal ediyorsunuz? Hedef kitleniz ürünlerinizi alıp başköşeye koysun diye mi, yoksa birkaç tane alıp kullansın diye mi yapıyorsunuz?
Çevrimiçi Satışlarda Fotoğrafın Önemi
Seramiklerinizi internet üzerinden nasıl satabilirsiniz sorusunun bir diğer önemli kısmını ise fotoğraf çekimi oluşturuyor. Eğer seramiklerinizi albenili fotoğraflar kullanarak pazarlama niyetindeyseniz üzgünüz ama telefonunuzu yavaşça kenara bırakmanız gerekiyor. Yüksek çözünürlüklü bir telefon kamerası ve şahane filtreler sayesinde çok güzel fotoğraflar çekmeniz elbette mümkün olsa da telefonların profesyonel bir lense sahip olmaması maalesef ki büyük bir engel. İki kamera arasındaki farkı çömleklerinizi yakından çekmeye çalıştığınızda daha net göreceksiniz.
Elbette profesyonel bir kamera almak başlangıçta çok riskli bir yatırım olarak görünebilir. Eğer sermayenizi yeni bir kamera almaya harcamak istemiyorsanız veya telefonunuza güveniyorsanız ışığı nasıl kullanacağınızı iyi öğrenmeniz gerekiyor. Ev içinde çekim yaparken ürünlerinizi pencere kenarına koyup ev ışıklarını söndürün. Sık sık yakın mesafe “selfie” çekenlerin de bileceği üzere telefon kameraları, (profesyonel kameralara kıyasla) görüntüyü en-boy oranında çarpıtacaklar ve çömleklerinizin gözle gördüğünüzden farklı görünmesine sebep olacaklardır. Bu yüzden telefon kamerasıyla çekimlerinizi çok yakına girmeden ve bulanıklığı engellemek için mümkünse bir mini üçayak yardımıyla yapın. Bu işe çoğunlukla hava karardıktan sonra zaman ayırabilecek olanların ise düzgün bir kamera, flaş ve şemsiye almasını tavsiye ediyoruz.
Yüksek satış rakamlarına sahip pek çok profilden de görebileceğiniz üzere, sayfanızda ürünlerinizin iki tip fotoğrafı olması daha etkili olacaktır. İlk tip fotoğraf, ürünün çeşitli açılardan, düz bir fon önünde çekilmiş fotoğrafı. İkincisi ise ürününüzün günlük hayatta kullanılırken gösterildiği fotoğraflar. İkinci tip fotoğraflar uygun model bulmak ve istenen ortamı yaratmak açısından çok daha fazla emek istiyor olsa da, hedef kitlenizin kendilerini ürünü kullanırken hayal etmeleri açısından satışlarınızda büyük payı olacaktır.
Satışa Hazırız Ama Seramik Ürünlerimizi Nasıl Tanıtacağız?
Kendi sitenizi kurmayı tercih etseniz de, büyük satış sitelerinden birine dükkân açsanız da önünüzde aşmanız gereken kritik bir engel var (ki bu durum yeni dükkân sahibi herkes için yüzyıllardır değişmiyor): Müşterileri çekmek…
Bugün araştırmalar gösteriyor ki, alışveriş yapmaya hazır alıcılarla dolu bir trafikte dahi satın alma oranı ancak %2. Blog veya sosyal medya referanslarıyla gelen ziyaretçilerde ise bu oran daha da düşük. Bu yüzden kendinizi sabır dolu bir bekleyişe hazırlamanızı tavsiye ediyoruz.
Sosyal medyadan ziyaretçi toplamak
Günümüzde her ay başka bir sosyal platformun patladığını düşünürsek her yere yetişmeniz epey zor olacaktır. Bu sebeple bu yazıda Facebook ve Instagram’dan bahsetmeye karar verdik. Belki ileride her sosyal mecra için ayrı bir kılavuz hazırlayabiliriz.
Facebook’ta yalnızca kendi işlerimize yönelik bir sayfayla işe başlıyoruz. Tüm arkadaşlarınızdan üye olmalarını rica ettikten sonra birkaç grupta sayfamızı paylaşmalıyız. Bunu yapmak için Facebook’ta yüzlerce, binlerce grup bulmamız hiç zor değil. Arama kısmına “el işi, zanaat, dekorasyon seramik,” gibi anahtar kelimeleri yazarak karşımıza çıkan gruplara üye olup, (eğer grup kuralları izin veriyorsa) iyi seçilmiş birkaç paylaşımla kendimizi tanıtmaya koyuluyoruz. Bu noktada insanları bezdirecek kadar ısrarcı olmamak ve (“spam” ismi de verilen) bir anda onlarca paylaşım yapmamak önemli. Doğrudan “ürünlerim için sayfamı ziyaret edin” demek yerine “siz olsanız bu üründe neyi değiştirirdiniz?” ya da “bu renklerden hangisi size daha çok hitap ediyor?” gibi samimi sorular dönüş almanızı büyük oranda kolaylaştıracaktır.
İnsanlar paylaşımlarınızı beğenip yorum yaptıkça grup sayfasında daha üstlere çıkacak, böylece sayfanız daha çok insan tarafından ziyaret edilecektir. Paylaşımlarınıza kendi web sitenizin veya Facebook grubunuzun bağlantısını eklemeyi unutmayın.
Instagram’da da yine yalnızca kendi işlerimize yönelik bir profil oluşturmakla işe koyuluyoruz. Oluşturduğunuz profilde sadece konu ile ilgili olan hashtagleri kullanarak paylaşımlarımızı yapıyoruz. Düzenli feed ve hikaye paylaşımı ile birlikte Instagram bizim profilimizi daha çok kişiye göstermeye başlayacaktır. Özellikle eğlenceli reels videoları ile keşfete daha çok düşme ve daha çok insana ulaşma şansınız olduğunu unutmayın lütfen. Instagram şirket profiline geçiş yaptığınızda paylaşımlarınıza dair istatistikleri görmeye başlayacaksınız ancak şirket profiline 1000 kişiye ulaşmadan geçiş yapmayın. Şirket profiline geçişten sonra diğer insanlara erişiminiz bir nebze azalıyor. Bunun önüne geçmek için ise Instagram reklamı oluşturabilirsiniz. Instagram reklamlarının hikayelerde daha verimli çalıştığını özellikle belirtmek isteriz.
Eski Usul Mail Göndermeyi Yabana Atmayın
Tanımadığınız bir sürü insana mail yazmak size başta saçma gelebilir. Ama bu yöntemin bazı açılardan çok daha faydalı olduğunu göreceksiniz. Örneğin:
Facebook ve Instagram takipçilerinizin aksine, eğer birinin elektronik posta adresine sahipseniz ona dilediğiniz zaman ulaşabilirsiniz. Bir dönem binlerce MySpace takipçisi olan pek çok kişinin aniden bu insanlara ulaşamamaya başladığını, web sitelerinin böyle riskler taşıdığını unutmamak gerek.
Mail listenize dâhil olmak isteyenler, ürünlerinize zaten ilgi duyan insanlar olacağından, ürünlerinizi onlara pazarlamak çok daha kolay olacaktır.
Mailchimp veya Klaviyo gibi toplu mail gönderim yazılımları kullanıyorsanız belli bir takipçi sayısına kadar para ödemeniz gerekmeyecektir. Burada dikkatli olmanız gereken nokta, ileride başka bir sağlayıcıya geçecek olmanız hâlinde mail listenizi kolayca taşımanıza imkân veren bir şirketle çalışmaktır.
Gelen sipariş mailleriniz takip edip yanıtlamak için pek çok fonksiyona sahip bu programları öğrendikçe, hemen hemen hiçbir siparişi kaçırmayacağınızdan emin olabilirsiniz.
Elbette insanlar elektronik posta adreslerini sizinle paylaşmaya gönüllü olmayabilirler. Genellikle adreslere ulaşmak için özel bir indirim ya da ücretsiz ürün dağıtımı gibi etkinlikler yapabilirsiniz. Ayrıca insanlara bu listelerden diledikleri zaman çıkabileceklerini özellikle belirtmeyi unutmayın.
Blog ve Benzeri İçerikleri Kullanmak
Ortalama bir yazma yeteneğine sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz? Eğer cevabınız olumluysa bu özelliğinizi ekstra ziyaretçi çekmek için kullanmaktan çekinmeyin. Başta ortaya çıkan iş sizi memnun etmese de zamanla gelişeceğinizden hiç şüpheniz olmasın.
Herkesin yazım tarzı, hitap şekli farklıdır ve farklı işlere daha uygundur. Kimisi uzun ve derinlikli yazılarda daha başarılı iken, kimisi kısa tanıtım içeriklerini çok daha kolaylıkla yazar. Bu yüzden sık sık yeni şeyler deneyip size en uygun yöntemi bulmaya çalışmaktan sakın çekinmeyin. Hiç beğenmediğiniz bir yazı hedef kitlenizin hoşuna gidebilir ve sitenize bol ziyaretçi kazandırabilir.
Reklama Para Harcamaktan Korkmayın
Seramiklerinizi internet üzerinden nasıl satabilirsiniz sorusunun en önemli kısımlarından bir tanesi ise reklam. Ara ara düşük ücretli de olsa reklam verip kendinizi tanıtmanızda fayda var. Özellikle ürün fotoğraflarınız, sunumunuz gelişip siteniz yorumlarla büyüdükçe reklamla gelen ziyaretçilerin sitenizde daha uzun zaman geçirdiğini ve kendine uygun bir şeyler bulmaya başladığını göreceksiniz.
Sitenizin büyümesinin yanı sıra reklamlarınız hedef kitlesini ve onlara nasıl hitap edeceğinizi öğrenmenizin de katkısı büyük olacaktır. Çünkü Facebook gibi pek çok site reklamınızı dilediğiniz özelliklere sahip kitleye sunmanıza olanak sunuyor. Bu sayede reklamlarınızı sadece belirli ilgi alanlarına sahip ve istediğiniz yaş aralığı ve cinsiyetteki insanlara göstererek düşük ücretle çok etkin bir tanıtım yapma imkânına sahipsiniz.
Çevrimiçi reklam verme konusunda şu an için en iyi tercihleriniz Facebook, Instagram ve “Google Ads” gibi görünüyor. Eğer Facebook ve Instagram reklamlarını kullanmaya karar verirseniz bütçenize uygun reklam planlarına arama motorunuza “reklam yöneticisi” yazarak ulaşabilirsiniz.
Ürünlerimiz Satılmaya Başladı… Peki, Nasıl Paketleyeceğiz?
Seramiklerinizi internet üzerinden nasıl satabilirsiniz kısmını geçtiğimize göre artık kargo ile ilgilenebiliriz. Öncelikle doğru kargo şirketini seçmeniz gerekiyor olsa da maalesef her firmanın gönderim ve teslim standardı şubeden şubeye dahi değişebildiği için bu konuda bol bol deneme yanılma yapmanız gerekebilir.
Firmadan bağımsız olarak ürünümüzün güvenliği için bizim de dikkat edebileceğimiz birkaç nokta var. Siparişinizi balonlu naylonla sarıp sarmalasanız dahi, tek oluklu karton kolilerden kaçınmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Çünkü çift yerine tek oluklu kutuyu seçtiğiniz takdirde ne kadar naylon kullansanız da siparişinizin güvenliği büyük oranda düşüyor. İki koli arasındaki farkı üzerlerine oturarak test etmenizi öneririz.
Sağlamlığı arttırmanın bir diğer yolu da doğru ürün için doğru kutu boyunu bulmanız. Bu sayede kayıplarınız da kayda değer oranda azalacaktır.
Son olarak kutunun içine el yazınızla teşekkür ettiğiniz bir not ve hatta nazar boncuğu gibi minik hediyeler eklemeniz beklemediğiniz kadar büyük bir fark yaratacaktır.
Bir Satıcı Olarak Güvenilir Görünmenin Yolları
Siz dünyanın en güvenilir insanı olsanız dahi ziyaretçilerinizin bunu bilmesi, size kredi kartı numaralarını veya diğer detayları hemen verebilecek kadar güvenmeleri maalesef ki kolay değil. Yine de onları buna ikna etmek için kullanabileceğiniz birkaç yöntem var. Elbette büyük sitelerde mağaza açtıysanız bu konuyu dert etmenize gerek yok. Müşterilerin çoğu bu şirketlerin alıcıları koruyacak güce sahip olduğundan eminler. Bağımsız siteler için ise bu yöntemleri üç ana başlık altında toplayabiliriz:
Güvenlik ve site tasarımı. Sitenizin ödeme safhasında SSL veya benzeri bir güvenliğe sahip olması, büyük şirketlerin de bu sistemleri kullanıyor olması açısından müşterilerinize güven verecektir. Bu kısım sizin kontrolünüzde olmasa da site tasarımını olabildiğince kullanıcı dostu yapmak elinizde. Ana sayfanızın çok hızlı yüklenebiliyor olduğundan emin olmanızı kesinlikle tavsiye ederiz. Bunun için çok büyük boyutlu veya döner fotoğrafların (karusel) ana sayfanızda bulunmaması (veya minimum miktarda olması) önem taşıyor. Ayrıca sitenizdeki orijinal içeriğin profesyonel bir kalemden çıkmış gibi görünmesi de bir o kadar önemli.
Kullanıcı Yorumlarını Baş Tacı Edin. İnsanların alım yaparken baktıkları ilk kıstas kullanıcı yorumlarıdır. Yeni açılmış bir sitede elbette kullanıcı yorumu pek olmayacaktır. Bu yüzden de yaptığınız her satışta insanlardan yorum yapmasını, size mail göndermişlerse kopyalayıp sitenize yapıştırmalarını istemeyi sakın ihmal etmeyin.
İnsanlara kolayca ulaşılabilir olduğunuzu belli edin. Kimse aramayacak olsa bile telefon numaranızı mutlaka koyun. Gönderim sürecinin nasıl işlediğini, iade politikanızı ve teslimat sırasında ürün kırılırsa nasıl telafi edeceğinizi tüm detaylarıyla anlatın.
Seramiklerinizi internet üzerinden nasıl satabilirsiniz sorusunu detaylı olarak yanıtlamaya çalıştık. Soru çok kapsamlı bir açıklama ve çalışma gerektirdiği için yazı oldukça uzun ve detaylı oldu. Geliştirilmeye açık olan kısımları belirleyip, parça parça ve adım adım ilerlemeniz daha sağlıklı olacaktır. Bu yazıyı adres çubuğunuza kayıt edip, aklınıza takılan kısımları dönem dönem yeniden okumanızı tavsiye ederiz. Umarız beğenmişsinizdir.