Japonya’da Tojiki (陶磁器) yahut Yakimono (やきもの) isimleriyle bilinen Japon çömlekçiliği, ülkenin en kıymet verilen zanaatlarından biri. Sanat ve geleneği bir araya getiren çömlekçiliğin köklü tarihinde Japonya’nın ve Japonların kutsal saydığı tüm değerlerin izini sürmek mümkün. Öncelikle, Japon çömlekçiliği dünya tarihinden günümüze kalan en eski geleneklerden biri olduğunu belirtmeliyiz. Japon seramik geleneğinin kökleri milattan önce yaklaşık 10.500 yılına, yani Jōmon Dönemi’ne kadar uzanıyor.
Çömlekçiliğin teknolojisi ve malzemesine ait değişiklikler ve geliştirmeler elbette ki zaman içinde gerçekleşmiş. Özellikle Çin ve Kore çömlekçiliğinin etkisi gözle görülür bir şekilde nüfuz etmeye başlayınca Japonya’nın farklı bölgelerinde, orijinalliğini günümüze kadar koruyan pek çok eşsiz tarz ortaya çıkmış.
Bu farklılıklar pek tabii yalnızca malzeme ve teknikte görülmüyor. Yöreye özgü olmaları sebebiyle şive olarak da düşünebileceğimiz tasarım farklılıkları o kadar keskinleşmiş ki, günümüzde bu işin uzmanları hangi Yaki’nin nerede yapıldığını kolaylıkla anlayabiliyorlar. Japon çömleklerinin bir diğer özelliği de yapıldığı dönemin değerlerinden ve olaylarından doğrudan etkileniyor olması. Bu sebeple aynı uzmanlar Yaki’nin yalnızca yerini değil, zamanını da büyük bir kesinlikle tahmin edebiliyor.
Bu Japon çömlekçiliği öylesine çeşitli tarzlara sahip ki, onu tepeden tırnağa öğrenmeye çalışmak en azimli öğrencilerin bile gözünü korkutacaktır. Bu sebeple, en ünlü Yaki tarzlarından yalnızca beşini sizin için derledik. Umuyoruz ki okumakta olduğunuz bu yazı aracılığıyla araladığımız kapının ardındaki büyüleyici dünyaya adım atmak, bizim olduğu kadar, sizin de hoşunuza gidecektir.
Arita-yaki / Arita ware (有田焼)
Pek çok Japon çömlek türünün arasından ilk olarak Arita-yaki porselen dünyasına adım atmıştır. Saga Prefektörlüğü’nün (üst düzey idari bölüm) batı ucunda gelişen bu tarzda üretilen porselenler, Avrupa’ya İmari limanından ihraç edilmeleri sebebiyle Imari-yaki ismiyle de bilinmektedirler.
Görünüşleri alabildiğine narin olsa da kullanılan malzeme sebebiyle oldukça dayanıklı olmalarıyla ünlüdürler. Arita-yakiler özellikle çivit mavisi ve kırmızı renk kullanılan rengârenk tasarımlarıyla tanınmaktadır.
Arita-yaki’nin tarihi 1616 yılında Edo Dönemi’nde Arita Bölgesi’nde porselen çamurunun bulunmasıyla başlamaktadır. İlk önceleri çok basit tasarımlar yapılsa da, 1647’de renkli çizimler eklenmiş ve Arita Yaki günümüzdeki hâlini almaya başlamıştır.
Çağdaş Arita-yaki tarihinin en ünlü atölyelerinden olan “GEN-EMON KILN”den bu eserleri yaklaşık 10.000 yen karşılığında temin edebilirsiniz.
Seto-yaki / Seto ware (瀬戸焼)
Listemizin yıldızlarından Seto-yaki, dünya çapında öylesine popüler ki, “Seto ürünü,” anlamına gelen Seto-mono, ülkemizdeki “Selpak” örneğinde olduğu gibi neredeyse tüm Japon seramiği ürünlerinin genel ismi olmuş. Oysa Seto-yaki, Japonya’nın Aichi Prefektörlüğü’nde bir şehir olan Seto’dan alıyor ismini.
Seto’da seramik zanaatının tarihi 5. yüzyıla dayanıyor. Hatta Seto, Koyama Fujio’nun Japonya’nın en meşhur seramik fırınlarını dâhil ettiği “Altı Antik Fırın” (Six Ancient Kilns /日本六古窯) listesinde de yer alıyor. Ne var ki, bölgedeki fırınların sayısında artış gözlenen 10. yüzyıla kadar Seto-yaki hak ettiği popülerliğe ulaşamamış.
Aslına bakılırsa Seto-yaki, bölgede üretilen ve tek renkli, kaba görünümdeki seramiklerden; göz alıcı, renkli tasarımlara, birbirinden farklı tarz yelpazesindeki ürünlerin genel ismi. Yine de tüm bu farklılığa rağmen tüm Seto-yaki ürünlerin ortak özelliği son derece yüksek kalitede malzemeden yapılıyor olmaları.
Eğer bu eserleri daha yakından incelemek isterseniz, bölgenin çömlek ve seramik tarihini öğrenebileceğiniz ve bu şaheserlerin üretildiği fırınları bizzat görüp kendi eserinizi tasarlayabileceğiniz Seto gezilerine internetten ulaşmanız mümkün.
Kutani-yaki / Kutani ware (九谷焼)
Kutani-yaki, Ishikawa Prefektörlüğü’nün güneyinde yapılan ve canlı renkleri, seçkin tasarımlarıyla ünlü Japon porselenlerine verilen isim. 17. Yüzyılın ortalarında ortaya çıkan bu tarz, Goto Saijiro’nun Arita’da çömlek yapmayı öğrendikten sonra kasabasına dönüp kendi fırınını açmasıyla seramik dünyasına ilk adımını atıyor. Ne var ki, ilk üretiminden yalnızca 50 yıl sonra kapılarını kapatan atölye, neredeyse yüz yıl sonra tekrar açılıyor ve Japonya’nın en ünlü tarzlarından birine dönüşüyor. Bu arada ilk 50 yılda üretilen ürünlere “Ko-Kutani” (古九谷), yeniden açılıştan sonrakilere ise “Saiko-Kutani” (再興九谷) dendiğini belirtelim.
Daha eski olan Ko-Kutani ürünleri “Gosai-de” (五彩手), adı verilen beş renkli tasarımıyla özdeşleşmişse de Saiko-Kutani ürünleri kırmızı ve altın renkli çizimlerden ya da daha gösterişsiz renklerden oluşabiliyor.
Kyo-yaki / Kyo ware (京焼)
Listedeki diğer ürünlerde olduğu gibi Kyo-yaki de ismini yapıldığı bölgeden alıyor. Kyoto bölgesinde tasarlanan ve üretilen tüm eserlerin genel adı olan bu ürünlere Kiyomuzi Yaki (清水焼) de deniyor. Hem çömlek, hem de porselen yelpazedeki ürünlerden Kyo-yaki’nin imza diyebileceğimiz bir tarzı olmasa da beş yüz yıllık bir geçmişi var. 16. yüzyıldan günümüze gelen bu ürünler, Kyoto şehrinin yaşadığı tüm kültürel değişimlere ayak uydurup, onlara göre şekillenmiş.
Kyoto çok uzun zamandır kültürün başkenti olarak tanındığından, bu yolculuk boyunca Kyo-yaki’nin “Sadō” (Japon çay seremonisi), “Kadō” (Japon çiçek düzenleme sanatı) ve “Kōdō” (Japon tütsü geleneği) gibi pek çok disiplinden arkadaşı olmuş. Kyo-yaki eserlerinin en güzel örneklerini bir gün yolunuz düşerse Kiyomizudera Tapınağı’nda görebilirsiniz.
Shigaraki-yaki / Shigaraki ware (信楽焼)
Biwa Gölü’nün doğusundaki Shiga Prefektörlüğü’ndeki Koka’da yapılan Shigaraki-yaki ürünleri özellikle, tüm ülkede yaygınca kullanılan “Tanuki” heykelcikleri sayesinde epey meşhur. Tıpkı Seto’daki fırın gibi Shigaraki’deki de “Altı Antik Fırın” listesinde yer alıyor.
Shigaraki-yaki için kullanılan malzeme nispeten kaba, hacimli ve sıcağa dayanıklı. Bu da onu yer döşemesi, köz tepsisi, kil saksı ve elbette Tanuki heykelcikleri için son derece elverişli kılıyor.
Ama 16. yüzyılın sonunda popülerlik kazanan Japon çay seremonileriyle beraber ürün yelpazelerine Japon çaydanlıkları da eklemişler. Shigaraki-yaki’nin kaba yüzeyinin ve ürünün samimi havasının, maddenin kusurluluğunu, geçiciliğini ve tamamlanmamışlığını merkeze alan geleneksel “Wabi-Sabi” kültürünün yayılmasına büyük etkisi olduğu düşünülüyor.